"Ege'de Katalanlar" başlığını görünce bilmediğiniz bir konuysa biraz şaşırmış ve merakla bu başlığa tıklamış olabilirsiniz. Bunlar herkesin bildiği Katalanlar, doğru yerdesiniz. Barcelona futbol takımı ile bilinen, İspanya'dan bağımsızlıklarını alabilmek için uğraşan Katalanlar.
Zamanında Katalanlardan oluşan paralı askerler Akdeniz ve çevresinde savaşmışlar. Ülkelerine, bu savaşlarda kazandıkları ganimetler ile dönmüşler. Onların zenginlik anlayışı da böyleymiş. Türkler gibi savaşçılar ama devletleri için değil para için savaşmış iyi savaşçılar.
Bir dönem Türklerle ve Doğu Roma (Bizans Devleti) ile savaşmışlar. Ben de sizler için o dönemi araştırdım. Olabildiğince öz ve kısa.
DOĞU ROMA'NIN HALİ ile başlayalım;
Bizans Devleti 1200'lerin sonu ve 1300'lerin başında yükselişte olan Anadolu beyliklerine karşı çareler aramışlardır. Batı Anadolu'daki Türk beyliklerine karşı önlem amacıyla bazı kararlar almışlar ve çare olarak paralı Katalan birliklerine başvurmuşlardır.
Ama öncesinde...
Zamanında Katalanlardan oluşan paralı askerler Akdeniz ve çevresinde savaşmışlar. Ülkelerine, bu savaşlarda kazandıkları ganimetler ile dönmüşler. Onların zenginlik anlayışı da böyleymiş. Türkler gibi savaşçılar ama devletleri için değil para için savaşmış iyi savaşçılar.
Bir dönem Türklerle ve Doğu Roma (Bizans Devleti) ile savaşmışlar. Ben de sizler için o dönemi araştırdım. Olabildiğince öz ve kısa.
DOĞU ROMA'NIN HALİ ile başlayalım;
Bizans Devleti 1200'lerin sonu ve 1300'lerin başında yükselişte olan Anadolu beyliklerine karşı çareler aramışlardır. Batı Anadolu'daki Türk beyliklerine karşı önlem amacıyla bazı kararlar almışlar ve çare olarak paralı Katalan birliklerine başvurmuşlardır.
Ama öncesinde...
Yıpranmakta olan, çaresiz Bizans Devleti’nin ilk çıkış yolu
Katalanlar olmamıştır. Türk boylarına karşı savaşmak üzere bölgeye ilk olarak Alanlar aileleriyle birlikte kalabalık olarak gönderilmişlerdir. Alanlar tarih boyunca, daha çok Karadeniz'in kuzeyinde ve Kafkaslar'da yaşamış savaşçı bir topluluktu. Bizans'ın vaatleri sonucu aileleriyle beraber Anadolu'ya gelmek durumunda kalmışlardı. Manisa’da yaptıkları savaş
sonucunda Alanlar kaybetti ve geri çekilmeye başladılar. Bu durum
Bizans Devleti'ni yeni çözümler bulmaya teşvik etti.
KATALANLARIN ÖNCEKİ FAALİYETLERİ ve BÖLGEYE GELMELERİ
Katalanlar çözüm yollarından biriydi. O sırada Katalanlar, Sicilya’da Aragonlu Kral III. Frederico‘nun yanında II. Charles de Anjou’ya karşı savaşıyorlardı. Aragon-Anjou savaşına son veren ve Aragon bağımsızlığını ilan eden Caltabellota (31 Ağustos 1302) Anlaşması’ndan sonra Roger de Flor yönetimindeki Katalan Ordusu işsiz kalmış oldu ve savaşacak yeni yerler aramaktaydılar.
Katalanlar çözüm yollarından biriydi. O sırada Katalanlar, Sicilya’da Aragonlu Kral III. Frederico‘nun yanında II. Charles de Anjou’ya karşı savaşıyorlardı. Aragon-Anjou savaşına son veren ve Aragon bağımsızlığını ilan eden Caltabellota (31 Ağustos 1302) Anlaşması’ndan sonra Roger de Flor yönetimindeki Katalan Ordusu işsiz kalmış oldu ve savaşacak yeni yerler aramaktaydılar.
O dönem için önemli bir kronik elimizde mevcut bulunmaktadır. Ramon Muntaner’in Kroniği. Muntaner, Roger de Flor’un kâtibi ve sağ kolu sıfatıyla günlük tutmuştur. Dönemin Anadolu’suna bir bakmak gerekirse; Selçuklu Devleti Moğolların vassal devleti konumuna düşmüştü ve Bizans Devleti ise Batı yönünde fetihler yapmaktaydı. Bu sebepler, Anadolu’daki beyliklerin, Batı Anadolu tarafında daha güçlü oluşumlar haline gelmesinde etkili oldu.
Katalanlar 1303 Eylül’ünde Constantinople'ye (İstanbul) gelmişlerdir. Genel
plan Bandırma’dan güneye doğru hareketle Balıkesir ve Manisa üzerinden ana
savaş üssünün bulunduğu İzmir'e ulaşmaktı. Muntaner Kroniği’nde, 1500 atlı ve
4000 piyadeden oluşan bir Katalan kuvvetinden bahsetmektedir.
TÜRKLERLE VE DOĞU ROMA İLE YAPTIKLARI SAVAŞLAR
1303 yılında Kapıdağ Yarımadası’na çıktılar. Bir grup Türk aldıkları haber üzerine saldırmaya karar vermişler ancak bozguna uğramışlardır. Katalanlar, kışı sefer hazırlıklarıyla geçirdiler ve 1 Nisan 1304’te Cyzicus’tan yola koyuldular. Soylu bir şehir ve 18 millik çevresiyle dünyanın en büyük şehirlerinden biri ve hatta Roma ve İstanbul kadar büyük olan Philadelphia/Alaşehir’e kadar Katalanların yolculukları veya izledikleri rota hakkında hiçbir ayrıntıya vâkıf değiliz. Ancak esaslı bir direnişle karşılaşmayan Katalanlar kolayca ilerleyişlerini devam etmişlerdir.
Nymphaeum ve ardından da Magnesia (Manisa) şehrine geçerek ilerleyişlerini devam ettirdiler. Ardından Tire’ye geçtiler. Tüm bu seferlerin ardından
Kuşadası ve Selçuk civarlarında Katalanlar hareketlerini tamamlayarak geri döndüler.
Birkaç hafta sonra Efes ve Birgi Aydınoğulları’nın eline geçti. Bizans Devleti
bu bölgeleri elinde tutamamış oldu ve beylikler yükselişlerine devam ettiler. Katalanların geri dönmelerinin sebebi Bizans Devleti ile yaşadıkları sorun olmuştur.
Ragon Kralı II. Jaime kendi temsilcisi Berenguer de
Entenza’yı Katalan Birliği’ne takviye adıyla başarılarına ve ganimetlere ortak
olmak amacıyla yolladı. Berenguer İstanbul’a vardığında Andronikos onunla bir
sözleşme imzaladı ve “Mega Dük” ünvanını ona devretti. Roger de Flor’a da
dördüncü derece öneme sahip “Caesar” ünvanını verdi.
BİR KATALAN DEVLETİ'NİN KURULMASI
Katalanlar Gelibolu’da oldukları bir sırada şartların yerine
getirilmediğini de bahane ederek bağımsız davranma gibi bir davranış içine
girdiler. Roger de Flor Alanlar tarafından öldürüldü ancak Katalanlar
Alanlardan çok Bizanslıları suçlamaktaydı. Yeni komutan Bernardo de Rocaford
seçildi. Gelibolu, Katalan devletinin başkenti seçildi. Muntaner’de yöneticisi
oldu.
Bizans’a karşı Karasi Beyliği’nden yardım istendi. Bu isteğe 500 kadar Türk katıldı. 1307 yılında IX. Mihael yaptığı savaşta Katalanlara
kaybetti. Trakya’da yağmalar başladı. 1310 yılını ise Thebai merkezli Katalan
devletinin kuruluşu olarak kabul edebiliriz. 1379 yılına dek bu bölgede varlıklarını
sürdürmüşlerdir. Ardından bölgeden ganimetlerle beraber ayrılmışlardır.
SONUÇ
Başlarda düşman olan Katalanlar ve Türkler ortak
düşmanlarına karşı savaşırken birbirlerini daha iyi tanıma imkanını elde
etmişlerdir. Muntaner, İbiza’da yazmaya başladığı kroniğinde Türklere övgüler yağdırır ve
savaşçılıklarından bahseder.
Resim: wikipedia.com
KAYNAKÇA
Keith Hopwood - TÜRKLERİN ANADOLU’NUN BATI KIYILARINI FETHİ VE KATALAN KUMPANYASI
Şebnem Atakan - RAMON MUNTANER KRONİĞİ'NDE TÜRK İMGESİ
Yorumlar
Yorum Gönder