Borgen, Danimarka yapımı siyasi bir dizidir. ABD'nin ve İngiltere'nin yapımları dışında bir dizi hiç izlememiştim, Borgen ilk oldu.
Dizinin kelime anlamını açıklayarak başlamak istiyorum. Borgen "kale" demek. Aynı zamanda Danimarka'daki Cristiansborg Sarayı'nın takma adı ve içerisinde parlamento, başbakanlık ofisini ve yüksek mahkemeyi barındırır.
Danimarka'nın ilk kadın başbakanı seçilen baş karakterin adı Birgitte Nyborg. Dizinin ilk bölümü 2010 yılında yayınlandı, ülkenin ilk kadın başbakanı da 2011'de seçildi.
İlkeli ve dürüst bir siyasetçi olacak karşınızda önceden uyarayım. Ancak bu özellikleri siyaset ne kadar kaldırabilir? Bu ayrı bir tartışma konusu ve tartışılması gereken de bir konu. Ayrıca bu yazıda Türkiye siyasetiyle karşılaştırma yapmayacağım. Yazı gereksiz uzar, canınız sıkılır. Daha fazla beyin göçüne lüzum yok arkadaşlar.
Dizinin ilgimi çeken çok fazla yanı olduğu için kısa süre içinde bitirdim. Mesela, açılış jeneriğinin ardından dünya siyasetinden önemli bir kişiliğin sözünün yazılıyor olması. Bu söz genellikle bölümün işleyeceği konu hakkında da bilgi vermiş oluyor. Beğendiği sözleri kaydedenler için ideal bir başlangıç.
Dizinin ilk üç bölümü seçimler ve hükümetin kurulmasıyla ilgili. Bizim uzun zamandır alışık olmadığımız bir şekilde yani koalisyonla yönetilen bir ülke Danimarka. Ve yine bizim alışık olmadığımız bir kavram olan istifa kavramının nasıl uygulandığını da izlediğinizde yakından görebilirsiniz (Bunun için yalnızca ilk bölüme bakmanız yeterli. Başladım mı devam ederim gerek yok diyenler buraya tıklayabilirler).
İlk üç bölüm hakkında konuşmak istiyorum. İzlediğimde bu ilk üç bölümün herkese izletilmesi gerektiğini düşünmüştüm. Ancak bunun bir dizi olduğu yani bir kurgu olduğu unutulmamalı. Bununla birlikte, koalisyonlar hakkında ve bu koalisyon partilerinin ilişkileri hakkında sağlam gerçeklikler üzerine inşa edilmiş bir kurgu.
Kişisel hayatı, eşi ve çocuklarıyla ilişkileri fedakarlıklar gerektirecek kadın başbakanımıza. Bocalamaları, iktidar ve güç savaşları olacak ekranlarınızda.
Siyasi danışmanların karakterleri oldukça ilgi çekici ve özgün. Diziden sonra günlük hayatınızda kendi kendinize "seçeneklerim neler?" diye sorarak karar almaya başlayabilirsiniz. Özellikle sakin olmanız gereken stresli zamanlarda.
Bir haber kanalı aracılığıyla olaylara aynı zamanda basın tarafından bakabiliyor olmak, kamera arkasını yaşamak beğendiğim diğer bir özelliği Borgen'in. Kamera arkasında ve ofiste yaşananlara çokça yer verilmiş (Tamamen habercilik üzerine yoğunlaşmış bir yapım olan "The Newsroom" dizisi de meraklılarına bu vesileyle duyurulur).
3. sezonda, ilk sezonda olmayan seçimlere hazırlanış sürecini çok ilgi çekici işlemişler. Kampanya süreci, verilen röportajlar, geliştirilen projelerin duyurulması... Bu yönünden dolayı en beğendiğim sezonu son sezon oldu diyebilirim. Dizinin son üç bölümü de ilk üç bölümü gibi herkese izletilmeli, dedirtti bana.
Oyunculuklar ve Danimarka Dili de hoşunuza gidecektir.
Başlamaya niyet edecekler dizi hakkında daha fazla bilgi edinmek için:
Ekşi Sözlük'e göz atabilirsiniz: https://eksisozluk.com/borgen--3120696
Fotoğraflar:
1- dizipub.com
2- filmizle2017.com
3- indiewire.com
4- cultura.elpais.com
5- sdizi.com
6- filmizle2017.com
7- libertaddigital.com
8- birdizihaber.com
Yorumlar
Yorum Gönder