“…Biliyor muydunuz, 23 Nisan’ı çocuklara bayram olarak
Atatürk hediye etmemiş. Himaye-i Etfal Cemiyeti’nden Fuat Umay hediye etmiş.
Atatürk’ün armağan ettiği öyküsü 27 Mayıs sonrasında yaygınlaşmış. 23 Nisan’ın
resmi olarak ulusal egemenlik ve çocuk bayramı adıyla kabul edilmesini ise 12
Eylül yönetimine borçluymuşuz. Ayrıca
Atatürk döneminde yapılan kutlamalara Atatürk yalnızca bir iki kere katılmış…”[1]
Yukarıda yazanların doğruluk payı var mı?
1885 yılında Kırklareli’nde doğmuş Türk doktor ve siyaset
adamıdır. İlk ve orta öğrenimini Kırklareli’nde tamamladıktan sonra Edirne
Lisesi’nden, 1910 yılında ise İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Balkan Savaşı sırasında bölgedeki askeri hastanede
görev yapmıştır. Savaş sonrası 1913′te Kırklareli Belediye Tabipliğine getirilmiştir.
Burada Himaye-i Etfal Cemiyeti Kırklareli Şubesi’nin ve Müdafaa-i Milliye
Cemiyeti’nin kuruluşlarında görev almıştır. Bu, merkezi İstanbul olan Himaye-i
Etfal Cemiyeti. 30 Haziran 1921 tarihinde Ankara’da kurulan Himaye-i Etfal
Cemiyeti'nin ise kurucuları arasında yer almış ve uzun süre genel başkanlık
yapmıştır. Himaye-i Etfal Cemiyeti’nden az sonra detaylıca bahsedeceğim.
21 Mart 1923 tarihinde Büyük Millet Meclisi'nin oluru ile 5
aylık ABD seyahatine izin verilen Dr. Fuat Bey, Himaye-i Etfal Cemiyeti
yararına konferanslar ve yardım çalışmalarıyla bağış topladı. Ayrıca ABD’nin
sağlık sektörüyle ilgili incelemelerde de bulunmuştur.
Mehmet Fuat Umay 1920-23 yılları arasında Bolu, 1923-50 yılları arasında Kırklareli milletvekili olarak TBMM’de görev yaptı.
Türk mitolojisinde çocukların ve kadınların koruyucu ruhu
olan Umay’a atfen Atatürk tarafından kendisine bu soyad verilmiş. 1963 yılında
İstanbul’da vefat etmiştir.
Gelelim Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne.
6 Mart 1917’de İstanbul’da kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti Birinci
Dünya Savaşı döneminde şehit çocukları ve kimsesiz çocuklara ciddi yardımlarda
bulunmuştu. Milli Mücadele döneminde TBMM üyelerinin girişimiyle Kurtuluş
Savaşı’nda öksüz ve yetim kalan çocukların korunması ve yetiştirilmesi amacıyla
30 Haziran 1921 tarihinde Ankara’da faaliyetlerine tekrar başladı. Yeni Türk
devletinin sosyal devlet olarak kamusal yükümlülüğe sahip olduğunun göstergesi
olan ve cumhuriyetin ilk cemiyeti olan Ankara Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk
Esirgeme Kurumu) kuruluşundan itibaren TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal
Paşa’nın desteğini aldı.[2]
Mustafa Kemal Paşa 1 Ağustos 1921’de cemiyetin koruyuculuğunu üstlendi. 1924
yılındaki kutlamalarda Himaye-i Etfal’i, Mustafa Kemal’in eşi Latife Hanım’ın
temsil etmesi 1924 yılından itibaren çocukların 23 Nisan kutlamalarında ön
plana çıkmasına sebep oldu. Ayrıca çocuk haklarıyla ilgili ilk evrensel bildiri
olan “Cenevre Bildirisi”ni de Türkiye adına Mustafa Kemal Atatürk 1928 yılında imzalamıştır.
Hâkimiyet-i Milliye Bayramı olarak kutlanmaya başlanan 23
Nisan gününün ilk defa çocuklarla anılmaya başlanması Himaye-i Etfal
Cemiyeti'nin Milli Egemenlik Bayramı'nı fırsat bilerek yardım toplama
faaliyetleriyle olmuştur. 23 Nisan; 1925 yılında “Çocuk Günü” olarak 1926’dan
itibaren ise “Çocuk Bayramı” olarak görülmeye başlanmış ve 23 Nisan için
Hâkimiyet-i Milliye Bayramı yanında “Çocuk Bayramı” tabiri de kullanılmaya
başlanmıştır.[3]
1927 yılı kutlamalarında Mustafa Kemal Paşa otomobillerinden
birini törenlerde çocuklara tahsis etmiş ve Cumhurbaşkanlığı bandosunun çocuk
sarayında, çocuk bayramı için görev yapmasını sağlamıştır.
“Çocuk Bayramı” Mustafa Kemal Paşa ve hükümetin de desteği
ile 1929’da “Çocuk Haftası” adıyla yedi güne çıkarılmıştı. Maarif Teşkilatı da
Çocuk Haftası etkinlikleri çerçevesinde okulları tatil ederek tüm öğrencilerin
kutlamalara katılmasını sağlamayı amaçlamıştı. 1929 yılı kutlamalarının genel
organizasyonu Türk Ocakları'na verilmiştir.
Gazeteler 23 Nisan'da “Milli Egemenlik” ve “Çocuk Bayramı”
olmak üzere iki önemli bayramın kutlanacağını sıklıkla dile getiriyorlardı. 23
Nisan'da başlayacak Çocuk Haftası'nda Türk Ocağı’nın yönetimi tamamen çocuklara
bırakılacak ve aralarından birisi başkan seçilecekti. Aldıkları kararlar ne
olursa olsun uygulanacaktı. Bu karar, Amerika’da senede bir gün bir çocuğun
başkan seçilmesi ve hükümleri ne olursa olsun o gün için uygulanmasından
esinlenerek alınmıştı.[4]
Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Atatürk de 23 Nisan Bayramı
münasebetiyle birçok kişiden; valilerden, kumandanlardan, kurumlardan ve
cemiyetlerden aldığı kutlama mesajlarından dolayı fevkalade memnun olmuş,
memnuniyet ve teşekkürlerini Anadolu Ajansı vasıtasıyla dile getirmiştir.[5]
1929’dan sonra da kesintisiz olarak kutlanmaya devam
etmiştir. 1933’de 23 Nisan Çocuk Bayramı yeni bir aşama ile çocukları
gelecekteki mesuliyetlerine hazırlayıcı bir program haline dönüştürüldü.
Atatürk, 23 Nisan sabahı çocukları makamında kabul edip, kendi yerinde onlarla
sohbet etti. Diğer devlet adamları da Atatürk'ün bu davranışını benimseyerek
uygulamaya koydular. Nitekim bu tavır, ileriki yıllarda gelenekselleşmiştir.
Stadyumlarda beden hareketleri gösterileri yapılmaya başlanmıştır. Yine, ilk
defa Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey'in kaleme aldığı
"Türk'üm-Doğruyum" andı çocuklar tarafından okundu. Bu ant daha sonraki
senelerde okulların bayrak törenlerinde söylenmeye başlandı. 23 Nisan Çocuk
Bayramı artık devlet ve milletin ortak malı olmuştu. Kutlamalar ortaklaşa
yürütülmekteydi. Ne var ki, 27 Mayıs 1935 tarihinde çıkarılan Millî bayram ve
Genel Tatiller Hakkında Kanun 23 Nisan'ı sadece "Millî Hâkimiyet
Bayramı" olarak belirtiyordu. Öyle ki; bu hususta herhangi bir kanuna
ihtiyaç duyulmaksızın, 23 Nisanlar, "23 Nisan Millî Hâkimiyet ve Çocuk
Bayramı" haline geldi.[6]
23 Nisan Çocuk Bayramı ancak 1981’de Millî Güvenlik Konseyi'nin
Ulusal Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkında Kanun Hükmündeki “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı'dır” kararı ile resmi bir ada ve statüye kavuşturulmuştur.[7]
1985'te TBMM ve TRT'nin şenliklerine her kıtadan, otuz dört
ülkeden, her dinden, her dilden ve her renkten çocuklar katılmıştır. Ankara'da
bir araya gelen bu çocuklar sevgiyle kucaklaştılar, tek bir kalp, tek bir yürek
olup barışı simgelediler. 23 Nisan artık Türk çocuklarının dünya çocuklarına
hediye ettiği bir gün olmuştu.[8]
23 Nisan, Atatürk'ün himayesinde Himaye-i Etfal Cemiyeti ve
onun uzun süre başkanlığını yapan Dr. Fuat Umay'ın çabaları sonucu ortaya
çıkmıştır.
Dr. Fuat Umay diyor ki: “Bu gün çocuk günüdür, yani
istikbale ve istiklale ait bir gündür. Cumhuriyet hükümetimiz bu günü çocuklara
tahsis etti.” Prof. Dr. Metin Ayışığı ise şöyle demekte: “23 Nisan tarihini
çocuklara bayram olarak ilan eden kişinin Fuat Umay olduğu ile ilgili resmi bir
kayıt yoktur. Aksine bu iddiada Atatürk’ü haklı çıkaran iki anekdot var.
Atatürk’ün Meclis’te çocuklara bu bayramı bayram armağan ettiğini ilan eden
konuşmaları Meclis tutanaklarında geçer. Fuat Umay böyle bir istekte ve öneride
bulunmuş olabilir ama o istedi diye böyle bir bayram yapılmış değil.”[9]
“23 Nisan’ı çocuklara armağan eden Atatürk değildi” diyerek
ne elde edilebilir? “Çocuk Bayramı kutlamalarına
bir iki kere katıldı.”
Yani?
Yani?
Atatürk küçük yaşında babasını kaybetmiş, yaşamı boyunca
çocuğu olmamasına rağmen pek çok evlat edinmiştir. Milli Mücadele’yi kazanıp
bu ülkeyi kuran kadro, ülkemizin temelini atmış meclisin açılış gününü
çocuklarla beraber kutlamayı düşünmüşlerdir. Fikir ister Fuat Umay’dan çıkmış
olsun, ister Atatürk’ten, ister başka birinden.
Savaşların acısını belki de en çok çocuklar hisseder. Milli
Mücadele döneminde de pek çok çocuk öksüz ve yetim kaldı. Himaye-i Etfal
Cemiyeti 1921’de kuruldu ve Fuat Umay vefatına kadar bu kurum ve bu ülkenin
çocukları için çok şey yaptı.
Atatürk bu ülkenin kurucu cumhurbaşkanıdır. Fuat Umay,
Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin kurucu başkanıdır. Ne biri ne öteki ne de başkası. Bu
cemiyetin yaptığı faaliyetlerin desteklenmesi ile 23 Nisan bir çocuk bayramı
halini aldı. Atatürk’ün koruyuculuğunu üstlendiği bir kurumla Atatürk’ü karşı
karşıya getirmeye çalışmak ise hiç akıl karı değildir.
"Küçük hanımlar, küçük beyler!
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir yüceliş nurusunuz. Yurdu asıl nurla dolduracak sizsiniz. Kendinizin ne denli önemli , değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz."
Mustafa Kemal Atatürk
17 Ekim 1922
KAYNAKÇA
İnternet Siteleri:
>TYSD Bursa Şubesi, http://bursa.tysd.org/kose-yazilari/80-dr-mehmet-fuat-umay.html
Gazeteler:
>Vatan Gazetesi
>Yeni Şafak Gazetesi
Makaleler:
>Mücahit Özçelik,“23Nisan
Çocuk Bayramı’nın Ortaya Çıkışı ve 1922-1929 Yılları Arasında 23 Nisan
Kutlamaları”, Gazi Akademik Bakış Dergisi
>Veysi Akın, “23 Nisan
Milli Hâkimiyet ve Çocuk Bayramının Tarihçesi”, PAÜ Eğitim Fakültesi Dergisi
Kitaplar:
>Sinan Meydan, Panzehir, İstanbul, 2015
[1] Vatan
Gazetesi, 3 Nisan 2011, http://www.gazetevatan.com/-23-nisan-i-cocuklara-ataturk-armagan-etmedi--368845-gundem/
, Yeni Şafak Gazetesi, 4 Nisan 2014, https://www.yenisafak.com/kultur-sanat/ataturk-23-nisani-cocuklara-armagan-etmedi-633909
, Sinan Meydan, Panzehir, İstanbul, 2015, s. 525-526-527.
[2] Mücahit
Özçelik, “23Nisan Çocuk Bayramı’nın Ortaya Çıkışı ve 1922-1929 Yılları Arasında
23 Nisan Kutlamaları”, Gazi Akademik Bakış Dergisi, Cilt:5, Sayı:9, 2011, s. 266.
[3] Özçelik,
a.g.m., s. 266.
[4] Özçelik,
a.g.m., s. 277.
[5] Özçelik,
a.g.m., s. 279.
[6] Veysi
Akın, “23 Nisan Milli Hâkimiyet ve Çocuk Bayramının Tarihçesi”, PAÜ Eğitim
Fakültesi Dergisi, Sayı:3, 1997, s. 93.
[7] Özçelik,
a.g.m., s. 283.
[8] Akın,
a.g.m., s. 93.
[9] Sinan
Meydan. Panzehir, İstanbul, 2015, s. 556.
Yorumlar
Yorum Gönder