Ana içeriğe atla

Kütüphaneden #5 - Cengiz Dağcı'dan "O Topraklar Bizimdi" - Aytmatov'dan Gün Olur Asra Bedel

O TOPRAKLAR BİZİMDİ/CENGİZ DAĞCI


DİKKAT: Spoiler içerir.

Çukurca da halk Sovyet rejimi altında kolhoz idaresi ile yönetiliyordu. Halkın ektiği, sürdüğü, biçtiği ürün kendi boğazından çok kolhoz idaresiyle Sovyet rejiminin içinde eriyordu. Yani komünizmin o iddialı söylemi olan emek gözlerden uzak bir hayal olmaktan başka bir şey ifade etmiyordu. 
            
Köy halkından Reis Bilal kolhoz reisiydi fakat daha sonra Selim adında eğitimli genç bir Çukurcalı kolhoz reisi yapılmıştı. Selim'in akıl hocası Panteley Petroviç adlı biri vardır. Panteley, Selim'e komünizmi bir halkın kendisinin kuracağına inanmadığını ve güçlü bir kişinin halkı uyutarak bu ideolojiyi halka sirayet ettireceğini savunmuştur. Bunun için de güç ve baskı lazımdır. Kolhoz bu baskının bir örneğidir. Selim ise kandırılmış bir ifade ile komünizmi halkın kendi iradesiyle kurabileceğine inanmış ve bu ideoloji ile birlikte halkın eşitlik, özgürlük kazanacağını ve gelişim göstereceğini savunmuştur. Oysa komünizm bir yalandan ibaret olup aslı güçlü Tatar halkına çok uzak bir ideolojiydi. 
             
II. Dünya Savaşı çıkmış Selim Sovyet Ordusu'na alınmıştır. Rus Ordusu, Sovyet birliğine dayanarak pek çok milletten oluşuyordu. Bu milletleri tek bir şey araya getirmişti; inandıkları veya mecbur oldukları komünizm. Öyle ki disiplinsiz bir askeri yapı vardı ve askerliğe ve rütbeye saygı sadece bu ideoloji üzerinden işliyordu. O da zamanla yok olacaktı. Savaş ateşlendikçe, seyir ilerledikçe Sovyet çatısı altında ki Tatar ve diğer birçok millete komünizmin sirayet etmediği anlaşılacaktı. Bu ideoloji yerini kargaşaya, isyana ve eski geleneklere bırakıyordu.Hatta Sovyetler Birliği'ne karşı düşman taraf dahi destekleniyordu. 
                    
Bu süreç zarfında Kırım, Almanların eline geçmişti ve Ruslara karşı askerlik yapılması için çaba ve gayret içine giren Almanlar, Kırım Tatarlarını sahici olmayan özgürlük vaatleri ile oyalıyorlardı. Oysa bu savaş Tatarların savaşı değildi. 
                 
Sovyet rejimi içine kapanıktı ve öyle ki bundan Ruslar bile sıkılmış Kırım ve başka Sovyet hakimiyetindeki yerler Alman işgaline uğrayınca buradaki Ruslar Alman serbestisini sevmiş ve hayran kalmışlardır.
            
Selim savaştan kolunu kaybederek Çukurcaya geri dönmüştür. Savaşa gitmeden önce inandığı Sovyet rejimi artık onun için bir şey ifade etmiyordu. Selim, Tatar kimliğini yani özünü hatırlamıştı.         

Savaş bitmiş, Kırım ve Tatarlar hem Almanların hem de Rusların mücadele alanı olmuş ve Tatarları iki tarafta yanına çekmeye çalışmıştı. Savaş sonrası Tatarların toprağını, toprak sevgisini bitiremedilerse de onları ölümle ve sürgünle o topraklardan ayırmışlardır. Oysa O Topraklar Bizimdi...


                                                Cengiz Dağcı

GÜN OLUR ASRA BEDEL/CENGİZ AYTMATOV


Kitabın adından da anlaşılacağı gibi romanın kahramanı Yedigey Cangeldi'nin Kazangap'ın ölümü üzerine onu, Atalar Mezarlığı olan Ana-Beyit Mezarlığı'na gömmek için gittiği yol boyunca hayatını ve yolda yaşadıklarını bir güne sığdırmasıdır. Kitapta, eski Türk anane ve mitolojisine yer verilmiştir. Rusların uzay çalışmaları gibi bilim kurgu içeriği de bulunmaktadır. Kazangap'ın oğlu Sabitcan, uzay çalışmaları yürüten Rusları yeni yüzyılın ilahı olarak görürken Yedigey için ise Ruslar arkadaşını öldürmüş, sevdiği kadının avuçları içinden kaymasına sebep olmuş, güç ve baskı ürünü olmaktan başka bir şey değildir. 

Kara kara dağlardan göç inende
Morlu morlu dağlardan göç inende
Panayırda beni bekleme Begimay,
Ben uçmağa varacağım Begimay...


                                                 Cengiz Aytmatov

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başarıda Şans mı Çalışmak mı Daha Etkili?

Az sonra okuyacağınız yazı, 2012  yılında sınıfımızda yapılan bir münazara yarışması için hazırladığım bir yazıdır. Münazara tartışma konusu "Başarı da şans mı çalışmak mı daha etkilidir?" .       Benim başında olduğum grubun savunduğu görüş şansın daha etkili olduğunu savunacaktı. Öğretmenimiz bana bunu savunmam gerektiğini söylediğinde "kesin yenildik" dedim. Çünkü inancım çalışmaktan yanaydı. Çalışmak konusunda daha ikna edici deliller bulabilirdim. Tabi bana düşen konuyu araştırmaya başlayınca konu hakkında daha çok düşünme imkanı buldum:       "Şansın sözlük anlamı talih, dil derneğine göre ise rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığına inanılan doğaüstü güç. Günlük hayatta da çok kullandığımız bir kelime.       Konumuz bugün 'başarıda şans mı çalışmak mı etkili?'. Biz doğaüstü güç olan şanstan yanayız.       Aslında hayatımızı belirleyen en önemli unsurlardan biri şanstır denebilir. Günlük hayatta

Beylikler #3 - Germiyanoğulları Beyliği Tarihi

Adının Menşei              On üçüncü yüzyılın sonlarında Kütahya çevresinde kurulan bu beyliğin adı konusunda başlangıçta Kirman mı yoksa Germiyan mı olduğu şeklinde bir okuma farklılığı ortaya çıkmışsa da, sonradan Germiyan olduğu kesinleşmiştir. [1]              Farsça kökenli bir kelime olan “Germiyan”, Türk topluluklarından bir aşiretin adı olarak kullanılmıştır. [2] Germiyan aşiretinin adı genellikle kaynaklarda “Etrak-i Germiyan” [3] veya “Türkan-ı Germiyan” şeklinde geçmektedir. Germiyan adı bir grubun adıdır ve başka beyliklerde görüldüğü gibi grubun(beyliğin) başındaki yönetici ailenin adı değildir. Germiyan Türkleri bu ismi Malatya çevresinde oturmuş oldukları aynı adla anılan bir yer adından almışlardır. Zira Selçuklu devrinde, Malatya yöresinde bir yer “Germiyan” adıyla anılmaktaydı. [4] Germiyan, Türk aşiretlerinden bir aşiretin adı iken sonradan beyliğin ve ailenin adı olmuştur. [5]              Ancak Germiyan beyliğinin kökeni mevzusunda bir ba

Kütüphaneden #4 - H. C. Armstrong - Bozkurt: Ama Nasıl Bozkurt

Kısa Kitap Tanıtımı:       Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde doğduğu çevreden Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan zamanı anlatırken ikinci bölümün sonu da Samsun’a gitmeden önce son buluyor. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde Birinci Dünya Savaşı sonundan başlayarak, Kurtuluş Savaşı ve modern Türkiye’nin inşası için yaptığı çalışmaları anlatarak kitabını sonlandırmış.       Biyografi türündeki kitabın orijinal adı Grey Wolf ’tur. İlk olarak 1932 yılında yayınlandı. Atatürk’ün sağlığında yayınlanan ilk Atatürk biyografisidir. Ancak kitabın yurda girişi Bakanlar Kurulu kararınca yasaklanmıştır.       Kitabın yazarı Harold Cortenay Armstrong(1892-1943) İngiliz ordusunda yüzbaşı olarak görev almıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Yemen’de Türklerin eline esir düşerek Türkiye’ye getirildi. Savaş bitmeden kısa bir süre önce görevlilere rüşvet vererek Türkiye’den kaçmayı başardı. İngilizlerin İstanbul’u işgalinden sonra İstanbul’da görevlendirildi.  1923 yılında Türk