Napolyon der ki, "Zafer geçicidir, ama belirsizlik ebedidir." Ama Napolyon gibi bazı insanların kaderinde olan nedir, şöhret mi? Yönetme kabiliyeti, başarmak ve hatta dünyada bir şeyleri değiştirmek doğuştan mıdır? Yoksa başarılı bir lider olmak sonradan kazanılan bir şey midir?
Journal of Personality and Social Psychology'de yayımlanan yeni araştırma bu asırlık soruya ışık tutuyor. Houston Üniversitesi, Illinois Üniversitesi ve Almanya'nın Tübingen Üniversitesi'nden araştırmacılar 1795 bireyin ilk olarak 1960'ta (16 yaşında) gerçekleştirdikleri kişilik testi sonuçlarını 2010 (66 yaşında) yılında tekrarlayarak karşılaştırmışlardır.
Bilim insanları kişiliğin 10 yönünü incelediler, bunlardan bir tanesi de liderliktir. Düşünce şuydu: Eğer liderlik gerçekten doğuştan ise katılımcıların 16 ve 66 yaşlarındaki kişilik testi sonuçları nispeten tutarlı olmalıdır. Ancak eğer lider olunuyorsa katılımcılar teorik olarak 50 yıllık zaman diliminde liderlikte önemli bir artış sergiliyor olmalı.
Liderliğin kişilik boyutunu değerlendirmek için katılımcılardan aşağıdaki ifadelerle anlaşma seviyelerini belirtmeleri istendi: (1) "Ben grubumun lideriyim." (2) "Ben nüfuz sahibiyim." (3) "Çok fazla seçilmiş ofisim var." (4) "Karar vermeyi severim."
Buldukları şey; katılımcıların büyük çoğunluğunun, tam olaraksa %79'unun 50 yıllık zaman diliminde liderliklerinde bir değişim olmadığını raporlandırmalarıdır. Başka bir deyişle insanların neredeyse %80'i 16 yaşında da 66 yaşında da liderlikleri hakkında aynı görüşe sahiptirler. Bireylerin %17'si liderliklerinde artış bildirirken %4'ü düşüş bildirmişlerdir.
Bu 10 kişilik boyutu testinden anlaşıldığına göre liderlik boyutunun yaşam boyu tutarlı kalması daha muhtemeldir. Örneğin, katılımcıların 1960 ve 2010 sonuçlarını karşılaştırırken sosyal duyarlılık, düzenlilik, kendine güven ve sakinlik gibi kişilik özelliklerinin tümünde tutarlılık %55'ten azdır. Liderlik, değişime yaşam boyu çarpıcı biçimde dirençli görünmektedir.
Liderliğin doğup doğmadığı sorusuna dönersek, bu çalışma liderliğin doğuştan olduğunu, sonradan lider olunmadığı argümanının muhtemel olduğunu ileri sürmektedir. Tabii ki, bu büyük bir lider olmak için birden fazla yol olmadığı anlamına gelmemektedir. Belki de Shakespeare'in söylediği gerçeğe en yakın olanıydı; "Bazıları harika doğar, bazıları büyüklüğe ulaşır, bazıları ise onlara güvenirler."
NOT: Bu bir çeviridir. Yazının orijinal dilinde metni için kaynak: Mark Travers - Forbes Dergisi
Journal of Personality and Social Psychology'de yayımlanan yeni araştırma bu asırlık soruya ışık tutuyor. Houston Üniversitesi, Illinois Üniversitesi ve Almanya'nın Tübingen Üniversitesi'nden araştırmacılar 1795 bireyin ilk olarak 1960'ta (16 yaşında) gerçekleştirdikleri kişilik testi sonuçlarını 2010 (66 yaşında) yılında tekrarlayarak karşılaştırmışlardır.
Bilim insanları kişiliğin 10 yönünü incelediler, bunlardan bir tanesi de liderliktir. Düşünce şuydu: Eğer liderlik gerçekten doğuştan ise katılımcıların 16 ve 66 yaşlarındaki kişilik testi sonuçları nispeten tutarlı olmalıdır. Ancak eğer lider olunuyorsa katılımcılar teorik olarak 50 yıllık zaman diliminde liderlikte önemli bir artış sergiliyor olmalı.
Liderliğin kişilik boyutunu değerlendirmek için katılımcılardan aşağıdaki ifadelerle anlaşma seviyelerini belirtmeleri istendi: (1) "Ben grubumun lideriyim." (2) "Ben nüfuz sahibiyim." (3) "Çok fazla seçilmiş ofisim var." (4) "Karar vermeyi severim."
Buldukları şey; katılımcıların büyük çoğunluğunun, tam olaraksa %79'unun 50 yıllık zaman diliminde liderliklerinde bir değişim olmadığını raporlandırmalarıdır. Başka bir deyişle insanların neredeyse %80'i 16 yaşında da 66 yaşında da liderlikleri hakkında aynı görüşe sahiptirler. Bireylerin %17'si liderliklerinde artış bildirirken %4'ü düşüş bildirmişlerdir.
Bu 10 kişilik boyutu testinden anlaşıldığına göre liderlik boyutunun yaşam boyu tutarlı kalması daha muhtemeldir. Örneğin, katılımcıların 1960 ve 2010 sonuçlarını karşılaştırırken sosyal duyarlılık, düzenlilik, kendine güven ve sakinlik gibi kişilik özelliklerinin tümünde tutarlılık %55'ten azdır. Liderlik, değişime yaşam boyu çarpıcı biçimde dirençli görünmektedir.
Liderliğin doğup doğmadığı sorusuna dönersek, bu çalışma liderliğin doğuştan olduğunu, sonradan lider olunmadığı argümanının muhtemel olduğunu ileri sürmektedir. Tabii ki, bu büyük bir lider olmak için birden fazla yol olmadığı anlamına gelmemektedir. Belki de Shakespeare'in söylediği gerçeğe en yakın olanıydı; "Bazıları harika doğar, bazıları büyüklüğe ulaşır, bazıları ise onlara güvenirler."
NOT: Bu bir çeviridir. Yazının orijinal dilinde metni için kaynak: Mark Travers - Forbes Dergisi
Yorumlar
Yorum Gönder